15 Temmuz 2011 Cuma

Yeniden yollardayım

Yarın sabah itibariyle 3 haftalık Avrupa seyahatim başlıyor, keyiften dört köşe dolanıyorum üç gündür :)

İlk durağım çok sevdiğim Münih, sokaklarını, kokusunu özlediğim, ara ara rüyamda kendimi çeşitli yerlerinde gördüğüm şehir... Yarın bu saatlerde öğle yemeğimde Englishergarten'da hendl ve bira bana eşlik edecek umuyorum :)

Bir çok kişiye diğer Avrupa şehirleriyle karşılaştırıldığında oldukça sade ve sıkıcı gelir Alman şehirleri, ama hayatımın en huzurlu, sakin, dingin, bir o kadar da verimli 6 ayını geçirdiğim için, bende Münih'in yeri apayrı. Anlatacak ne çok şehrim var benim, bir gün Münih'i de detaylı anlatacağım. Fırsat bulursam Münih'ten de bir şeyler yazmaya çalışacağım.

Yol gideninmiş, ben de gidiyorum :)

11 Temmuz 2011 Pazartesi

Faydalı Linkler

Henüz Paris'i anlatamadan yeni bir seyahat hazırlığı içindeyim, ahh ne güzel  :)
Paris ve önümdeki diğer seyahatleri kış boyu yayınlayacak uzun zamanım olacak sanıyorum. Bu ara hazırlıklarla yeni seyahatlerin tadını çıkarma zamanı :)

Şimdilik Paris için faydalı bulduğum linkleri yayınlıyorum...

Benim Paris haritam

8 Temmuz 2011 Cuma

Köprü üstleri

Pont des Arts

Pont de Solférino


Paris notları - 1

Paris, ihtişamlı binaları, güzel kafeleri, sade, şık ve kibar Parizyenleri, her yerinde farklı hissedilen sanatçı duruşu, metrodaki akerdeon sesleri, minik butikleri, büyük mağazaları, kocaman rengarenk ahşap kapıları ve çook sevdiğim ferforje balkonlarıyla çok etkiledi beni... Bir de leziz kruvasanları ve makaronları, müthiş şarapları unutmayayım :)

Bir şehir "en iyi yürüyerek keşfedilir" sloganımdan yola çıkarak, yorgunluktan bitene, ayaklarım su toplayana kadar uzuun uzun yürüdüm Paris'te, parklarda dinlendim, sonra yine yürüdüm, kafelerde kahve/şarap keyfi yaptım derken dolu dolu bir 5 gün geçirdim. Buna rağmen her yerindeki uzun kuyruklar nedeniyle bir çok turistik aktiviteyi yapamadım, Eyfel'e çıkamadım, Louvre ve Orsay dahil hiç bir müzenin içine giremedim. 

Ama sokak sokak keşfettim Paris'i, parklarda güneşlendim, köprülerde kitap okudum, Sein nehri üzerinde saat 10'da batan güneşi seyrettim, bol bol fotoğraf çektim, Marais'in güzel sokaklarında minik butikleri, vintage dükkanları keşfettim, bir fotoğraf stüdyosuna aşık oldum, Saint Michel'in, Saint Germain'in güzel restoranlarında gece 12'ye kadar yemek yedim, şarap içtim, son metro heyecanını yaşadım, bit pazarında alışveriş yaptım, canlı chanson dinledim. En önemlisi de bol bol kahkaha attım ve çok eğlendim :). Daha ne olsun...




5 Temmuz 2011 Salı

Paris, Je T'Aime

Döndüm Ankara'ya, güzel anlarla, anılarla ve fotoğraflarla en azından bedenen döndüm, ruhum halen Pont des Art üzerinde sokak çalgıcılarını dinliyor :)

Paris, I Love You

Ayrıntılar çok yakında :)