8 Temmuz 2011 Cuma

Paris notları - 1

Paris, ihtişamlı binaları, güzel kafeleri, sade, şık ve kibar Parizyenleri, her yerinde farklı hissedilen sanatçı duruşu, metrodaki akerdeon sesleri, minik butikleri, büyük mağazaları, kocaman rengarenk ahşap kapıları ve çook sevdiğim ferforje balkonlarıyla çok etkiledi beni... Bir de leziz kruvasanları ve makaronları, müthiş şarapları unutmayayım :)

Bir şehir "en iyi yürüyerek keşfedilir" sloganımdan yola çıkarak, yorgunluktan bitene, ayaklarım su toplayana kadar uzuun uzun yürüdüm Paris'te, parklarda dinlendim, sonra yine yürüdüm, kafelerde kahve/şarap keyfi yaptım derken dolu dolu bir 5 gün geçirdim. Buna rağmen her yerindeki uzun kuyruklar nedeniyle bir çok turistik aktiviteyi yapamadım, Eyfel'e çıkamadım, Louvre ve Orsay dahil hiç bir müzenin içine giremedim. 

Ama sokak sokak keşfettim Paris'i, parklarda güneşlendim, köprülerde kitap okudum, Sein nehri üzerinde saat 10'da batan güneşi seyrettim, bol bol fotoğraf çektim, Marais'in güzel sokaklarında minik butikleri, vintage dükkanları keşfettim, bir fotoğraf stüdyosuna aşık oldum, Saint Michel'in, Saint Germain'in güzel restoranlarında gece 12'ye kadar yemek yedim, şarap içtim, son metro heyecanını yaşadım, bit pazarında alışveriş yaptım, canlı chanson dinledim. En önemlisi de bol bol kahkaha attım ve çok eğlendim :). Daha ne olsun...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder